1- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Babanın senin üzerinde hakkı olduğu gibi çocuklarının da hakkı vardır.“[2]
2- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“İyilik etmeleri için çocuklarınıza yardımcı olun. Her anne ve baba çocuklarının itaatsizliğine engel olabilir.”[3]
3- Peygamber efendimiz (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuklarının kendilerine itaatsizlik etmesine neden olan anne ve babaya Allah lânet etsin.”[4]
4- Resul-i Ekrem (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuklarınızı iyi eğitin ki yüce Allah sizleri affetsin.“[5]
5- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuk yedi yaşına kadar emredici, yedi yaşından on dört yaşına kadar emre uyan, on dört yaşından sonraki yedi yılda da anne ve babasının istişare tarafı olmalıdır.”[6]
6- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocukları sevin, onlara karşı şefkatli olun, onlara verdiğiniz sözü harfiyen yerine getirin; çünkü çocuklar, sizin onlara rızk verdiğinizi sanırlar.”[7]
7- Peygamber efendimiz (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuklarınız ağladığında onları dövmeyin; çünkü ilk dört aydaki ağlamaları ‘lâ ilâhe illallah’ zikridir, ikinci dört aydaki ağlamaları Peygamber’e (s.a.a) ‘salâvattır’, üçüncü dört aydaki ağlamaları ise anne ve baba hakkında duadır.”[8]
8- Resul-i Ekrem (s.a.a) bir gün şöyle buyurdu:
“Yazıklar olsun ahir zaman babalarına!”
Bunun üzerine ashap sordu: “Yoksa müşrik mi olacaklar?” Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyurdu:
“Hayır, Müslüman kalacaklar; ama çocuklarına dini öğretmeyecek ve hatta çocukları dini öğrenmek istediklerinde onlara engel olacak ve onları dünya malı kazanmaya sevk edeceklerdir. İşte ben böyle babalardan uzağım; onlar da benden uzaktırlar.”[9]
9- İmam Ali (a.s) buyurmuştur:
“Akıllı insan nasihat ve öğütle, hayvanlar ise ancak dayakla eğitilir.”[10]
10- İmam Ali (a.s) buyurmuştur:
“Çocuklarınızın ve akrabalarınızın bedbaht olmalarına sebep olmaktan sakının.”[11]
11- İmam Ali (a.s) buyurmuştur:
“Çocuğun kalbi ekilmemiş tarlaya benzer; ne eksen tutar.“[12]
12- Hz. İmam Ebul-Hasan (a.s)’a çocuğuyla ilgili bir şikâyette bulunan bir adama İmam şöyle buyurdu:
“(Çocuğunu eğitmek istiyorsan), onu dövmemelisin; ona küsebilirsin, ama bunu fazla sürdürmemeli ve en kısa zamanda barışmalısın.”[13]
13- İmam Ali (a.s) buyurmuştur:
“Çocuklarınızı kendi zamanınızın âdetlerine göre eğitmekte ısrarcı olmayın; çünkü onlar sizin zamanınızdan başka bir zaman için yaratılmışlardır.”[14]
14- İmam Ali (a.s) buyurmuştur:
“Aşırı kınama, inatçılık ateşini körükler.”[15]
15- Allah Resulü (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuklarınıza eşit davranın; farklı davranacak olsanız dahi kızlarınızı üstün tutun!”[16]
16- Resulullah (s.a.a) bir gün şöyle buyurdu:
“Allah’ın rahmeti, çocuklarının iyi işler yapmasına yardımcı olan anne ve babanın üzerine olsun!”
“Bu nasıl gerçekleşebilir?” diye sorulduğunda Allah Resulü (s.a.a) buyurdu:
“Çocuklarınızdan, yapabilecekleri bir işi bekleyin; güç yetiremeyecekleri şeyi onlardan istemeyin; onları günah işlemeye mecbur etmeyin; çocuğunuza yalan söylemeyin ve abes şeyler yapmayın.”[17]
17- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
“İyi babaların çocuklarına bırakabileceği en büyük miras, servet değildir; güzel eğitim ve ahlâktır.”[18]
18- İmam Ali (a.s) buyurmuştur:
“Çocuklarınıza Peygamber’i (s.a.a), Ehl-i Beyti’ni (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) ve Kur’an okumayı sevdirin.”[19]
19- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuklarınıza değer verin, güzel ahlâk öğretin ve onlar için Allah’tan bağışlanma dileyin.”[20]
20- Resulullah (s.a.a) bir gün şöyle buyurdu:
“Yüce Allah, Kur’an okuyan her çocuğun anne ve babasının günahlarını bağışlar.”
Allah Resulü’ne (s.a.a) soruldu: “Kur’an okumanın, Müslüman olmayan anne ve babaya da faydası var mı?” Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:
“Onların da azabının hafifletilmesine neden olur.”[21]
21- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
“Erkek çocuk nimet, kız çocuk ise hasenedir; yüce Allah nimetin hesabını sorar, haseneye ise mükâfat verir.”[22]
22- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Her çocuk İslâm fıtratı üzere doğar. (Yanlış eğitim sonucu) onu Yahudileştiren, Hıristiyanlaştıran, Mecusîleştiren ve doğru yoldan saptıran anne ve babalardır.”[23]
23- Yüce Peygamberimiz (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuklarınızı çok öpün; çünkü her öpücüğünüz için (Allah katında) makamlar vardır.”[24]
24- İmam Seccad (a.s), çocuklarının eğitimi hususunda yüce Allah’tan şöyle yardım dilemektedir:
“Allah’ım, çocuklarımı iyi eğitebilmem için bana yardım et.”[25]
25- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuklarınıza saygılı davranın, onlarla alay etmeyin, onlara hakaret etmeyin, aptal ve cahil gibi lakaplarla onları çağırmayın.”[26]
26- İmam Cafer Sadık (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakleder:
“Beş şeyi ölene kadar terk etmeyeceğim; …onlardan biri de çocuklara selâm vermektir. Buna titizlikle amel edeceğim ki, benden sonra ümmetim arasında gelenek olsun.”[27]
27- İmam Ali (a.s) buyurmuştur:
“Bir baba çocuğunu eğitirken, onun seviyesine inmelidir.”[28]
28- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Birinin dört oğlu olur da birine benim adımı koymazsa, bana haksızlık etmiş olur.”[29]
29- İmam Cafer Sadık (a.s), birisinin “Çocuklarımıza, sizin ve babalarınızın adını veriyoruz; bunun Allah katında sevabı var mıdır?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Evet, Allah’a yemin ederim ki, bunun manevî faydası vardır.”[30]
30- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuklarınız yedi yaşına geldiğinde yataklarını ayırın.”[31]
31- Resulullah (s.a.a) İmam Ali’ye (a.s) buyurmuştur:
“Çocuğun baba üzerindeki hakkı, ona güzel isim koyması, onu iyi eğitmesi ve doğru bir işe koymasıdır.”[32]
33- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuklara sevgi ve şefkatle davranmayanlar ve büyüklere saygı göstermeyenler bizden değildir.”[34]
34- İmam Muhammed Bâkır (a.s) buyurmuştur:
“Ebeveynin güzel ahlâklı olması, çocukların da güzel ahlâklı olmasını sağlar.”[35]
35- İmam Muhammed Bâkır (a.s) buyurmuştur:
“Çocuklarınıza üç yaşında kelime-i tevhidi, dört yaşında Muhammed Resulullah’ı (s.a.a), beş yaşında kıbleyi ve secde etmesini, altı yaşında rükû ve secdeyi eksiksiz olarak, yedi yaşında abdest alıp namaz kılmayı öğretin.”[36]
36- Bir gün iki çocuğuyla birlikte Resulullah’ın (s.a.a) yanına gelen biri, yanındaki çocuğun birini öpüp diğerine ilgisiz kaldı. Bunu gören Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu:
“Neden farklı davranıyorsun, diğerini de öpmen gerekir.”[37]
37- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
“Altı yaşına gelen kız çocuğunu mahrem olmayan kimse öpmemeli.”[38]
38- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Çocuğuna Kur’an öğreten kimse kıyamet günü çağrılarak elbiseler giydirilir; öyle ki o elbisenin nuru, bütün cennet ehlinin yüzünü aydınlatır.”[39]
39- İmam Cafer Sadık (a.s) buyurmuştur:
“Lokman, oğluna şöyle buyurdu: ‘Oğlum, gününün bir kısmını kitap okumaya ve ilim öğrenmeye ayır; çünkü kitap okumayı terk edersen, bilgilerini zayi edersin.”[40]
40- Resulullah (s.a.a) buyurmuştur:
“Allah katına ulaşması engellenmeyen dört dua vardır. Onlardan biri, babanın evlâdı hakkındaki duasıdır…”[41]
[1]- Tahrim, 6
[2]- Mecma’uz-Zevâid, c.8, s.146
[3]- Mecma’uz-Zevâid, c.8, s.146
[4]- Mekarim’ul-Ahlâk, s.518
[5]- Mekarim-ul Ahlak, s.255
[6]- Vesâil’uş-Şia, c.15, s.195
[7]- Vesâil’uş-Şia, c.15, s.201
[8]- Vesâil’uş-Şia, 63. bab, s.1
[9]- Müstedrek’ül-Vesâil, c.2, s.625
[10]- Gurer’ul-Hikem, s.236
[11]- Mecma’uz-Zevâid, c.8, s.146
[12]- Hadis-i Terbiyetî, c.1, s.54
[13]- Bihâr-ül Envâr, c.23, s.114
[14]- İbn-i Ebi’l-Hadid, Şerh-u Nehc’il-Belağa, 102. hikmet, s. 267
[15]- Tuhaf’ul-Ukul, s.84
[16]- Nehc’ül-Fesaha, s.365
[17]- el-Kâfi, c.6, s.50
[18]- el-Kafi, c.8, s.150
[19]- Kenz’ül-Ummal, hadis: 45409
[20]- Bihar’ul-Envar, c.104, s.95
[21]-
[22]- el-Mehaccet’ül-Beyzâ, c.2, s.64
[23]- Bihar’ul-Envar, c.20, s.88
[24]- Bihar’ul Envar, c.23, s.113
[25]- Hadis-i Terbiyetî, c.2, s.96
[26]- Hadis-i Terbiyetî, c.1, s.117; el-Kâfi, c.6, s.47
[27]- Hadis-i Terbiyetî, c.1, s.120
[28]- Hadis-i Terbiyetî, c.1, s.122
[29]- Hadis-i Terbiyetî, c.1, s.138
[30]- Hadis-i Terbiyetî, c.1, s.139
[31]- Hadis-i Terbiyetî, c.1, s.159
[32]- Bihar’ul-Envar, c.17, s.18
[33]- Minhac’us-Salihîn, c.2, s.189
[34]- Mecmuat’ul Verram, c.1, s.34
[35]- Bihar’ul Envar, c.45, s.1178
[36]- Mekarim’ul-Ahlâk, s.113
[37]- Mekarim’ul Ahlâk, s.113
[38]- Vesâil’uş-Şia, c.14, s.171
[39]- Bihar’ul-Envar, c.7, s.304
[40]- Bihar’ul-Envar, c.1, s.69
[41]- Bihar’ul-Envar, c.47, s.189
Kaynak: http://www.fetvalar.com